Her yıl, dünyanın dört bir yanındaki önemli tarihleri ve kutlamaları özel Doodle'lar ile öne çıkaran Google, bu kez STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanında çalışan kadınları onurlandırmak için özel bir tasarım gerçekleştirdi. 11 Şubat Dünya Bilim Kadınları Günü vesilesiyle hazırlanan bu Doodle, STEM alanındaki kadınların başarılarına ve katkılarına dikkat çekti. Bu özel girişim, toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında STEM alanında kadınların rolunun önemini vurgularken, genç kızların bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmayı hedefliyor.
STEM, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik kelimelerinin kısaltmasıdır. Bu disiplinler, sadece günümüz dünya ekonomisinin temelini oluşturan değil; aynı zamanda geleceğin şekillenmesinde de kritik bir rol oynamaktadır. STEM eğitimi, yaratıcı düşünceyi, problem çözme yetilerini ve yenilikçi çözümler geliştirme becerisini destekler. Ancak, geçmişte STEM alanında kadınların yerinin genellikle göz ardı edildiği ve erkek egemen bir yapının hâkim olduğu bilinen bir gerçektir. Kadınların bu alanlarda daha fazla temsil edilmesi, çeşitli bakış açıları kazandırarak daha sürdürülebilir ve etkili çözümler üretilmesine yardımcı olabilir.
STEM alanındaki kadınlar, bilimin pek çok dalında çığır açmış, toplumu ileriye götüren çok sayıda projede yer almışlardır. Marie Curie, Ada Lovelace ve Rosalind Franklin gibi tarihsel figürler, bilim dünyasında kalıcı izler bırakan öncülerdir. Günümüzde de kadınların STEM alanındaki varlığı, özellikle genç nesiller için önemli bir ilham kaynağıdır. Örneğin, kadın mühendisler, bilgisayar bilimcileri ve matematikçiler, teknoloji şirketlerinde ve akademik ortamlarda daha fazla yer almakta ve farklı bakış açıları ile projelere önemli katkılarda bulunmaktadırlar.
Google’ın Doodle’ı, toplumda bu bilinçlenmeyi artırmak amacıyla gerçekleştirilen bir girişim olarak önemlidir. Doodle üzerinden yapılan paylaşımlar, genç kızların STEM alanlarına yönelmelerine teşvik edici bir rol oynarken, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki farkındalığı da artırmaktadır. STEM’i yalnızca erkeklerin ilgilendiği bir alan olarak görmektense, kadınların da bu alanlarda başarılı olabileceğini ve kadın-erkek eşitliği temelinde bilim yapabileceğini anlatmaktadır. Bu bağlamda gerçekleştirilen Doodle’lar, bir tür tarihi bellek oluşturmanın yanı sıra, genç nesillere ilham verme amacı taşımaktadır.
Sonuç olarak, STEM alanındaki kadınlar sadece matematik veya mühendislik eğitimi alan bireyler değil; aynı zamanda toplumsal dönüşümün her alanında önemli birer aktörlerdir. Google’ın Doodle’ı gibi girişimler, bu alandaki kadınların sesini duyurmakta ve onların başarısının şimdiki ve gelecekteki nesillere ilham olmasını sağlamaktadır. Eğitim sistemleri, aileler ve toplumsal normlar, bu genç kızların STEM alanlarına yönelmelerini destekleyecek adımlar atmalı ve onların karşılaştıkları engelleri kaldırmak için gerekli önlemler alınmalıdır.
Gelecek vadeden STEM kadınlarının, bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında yürüttükleri çalışmalar, toplumsal dönüşümde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, kadınların STEM alanında daha fazla varlık göstermesi, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda toplumsal fayda yaratma hedeflerini de gerçekleştirme potansiyeli taşımaktadır. Google’ın Doodle’ı gibi kutlamalar, bu önemli katkıları bir kez daha gözler önüne sererken, tüm dünyada dikkat çekici bir bilinçlenmeyi de beraberinde getirmektedir.