Türkiye'nin gözde üniversitelerinden biri olan Selçuk Üniversitesi, aldığı haberle sarsıldı. Son günlerde sosyal medya platformlarında yayımlanan bir ses kaydı, bazı doktorların kadın hastalar hakkında son derece rahatsız edici ifadeler kullandıklarını ortaya çıkardı. Bu durum, hem sağlık alanında etik değerlerin sorgulanmasına hem de kadın hastaların maruz kaldığı olumsuz tavırların yeniden gündeme gelmesine sebep oldu. Selçuk Üniversitesi, içinde bulunduğumuz bu kritik durumu ciddiyetle ele alarak hemen bir soruşturma başlattı.
Olayın merkezinde, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan birkaç doktorın, kadın hastalar hakkında söyledikleri yer alıyor. Sosyal medyada yayımlanan ses kaydında, doktorların bir hasta ile ilgili yaptığı değerlendirmelerin rahatsız edici olduğu ortaya çıktı. Bu ifadeler, kadın hastaların yaşadığı ruhsal ve fiziksel sıkıntıları hiçe sayan bir üslup içeriyor. Hastaların güvenliğini tehdit eden bu sözler, halk sağlığını etkileyebilecek türden bir ciddiyetsizlik taşıyor.
Sağlık alanında yaşanan bu tür davranışların kabul edilemeyeceğini ve toplumda büyük bir hayal kırıklığına yol açtığını belirten Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, olayla ilgili olarak bir soruşturma açıldığını açıkladı. Üniversitenin Ethical Değerlendirme Kurulu, söz konusu doktorların ifadelerini inceleyecek ve durumu adli makamlara da bildirecek. Olayın sadece bir ses kaydı ile sınırlı kalmadığı, tıp camiasında uzun yıllardır devam eden bir sorun olduğunun altı çizildi.
Bu olayın üzerine, kadın hakları savunucuları ve halktan birçok kişi tepkilerini sosyal medya üzerinden dile getirdi. "Kadın sağlığı, cinsiyet ayrımcılığından azade olmalıdır!" şeklindeki paylaşımlar, yalnızca Selçuk Üniversitesi'nde değil, diğer sağlık kurumlarında da benzer durumların yaşanmaması gerektiğine dair bir çağrıda bulundu. Tıpta etik değerlerin ön planda tutulması gerektiğinin altı çizildi. Kadın hastalar, hastanelerde karşılaştıkları olumsuz muameleler nedeniyle seslerini çıkarmakta zorlanıyor. Ancak bu olay, toplumsal bir bilinçlenmeye ve daha güçlü bir mücadeleye dönüşebilir.
Halkın güvenini tekrar kazanmak adına, Selçuk Üniversitesi'nin olayı ciddiyetle ele alması ve gerektiği takdirde konuyla ilgili eğitim programları, atölyeler düzenlemesi bekleniyor. Uzmanlar, sağlık personelinin etik değerler konusunda daha fazla eğitilmesinin önemine vurgu yapıyor. Kadınların sağlık hizmetlerinden eşit ve ayrım gözetmeksizin yararlanabilmesi için çizilen bu çizgilerin, sorumluluk sahibi bir sağlık sistemi oluşturmak için şart olduğu dile getirildi.
Sonuç olarak, Selçuk Üniversitesi'ndeki doktorların kadın hastalar hakkında söyledikleri ifadeler, sağlık camiasında sarsıcı bir etki yarattı. Bu durum, toplumsal etki alanını da kapsamış durumda. Sağlık sisteminin özenle ele alınması ve kadınların sağlık haklarının güvence altına alınması gerektiği bu olay sonrasında daha fazla önem kazanmıştır. Selçuk Üniversitesi'nin bu süreçte göstereceği tutum, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına kritik bir önem taşımaktadır.