Otizm spektrum bozukluğu, dünya genelinde giderek artan bir yaygınlık gösteriyor. Bu durumun en dikkat çekici yanlarından biri ise, otizmin erkek çocuklarda kadınlara oranla çok daha sık görülmesidir. Çocukluk döneminde teşhis edilen otizm vakalarının yaklaşık %70’i erkek çocuklardan oluşuyor. Peki, neden erkek çocukları otizm spektrum bozukluklarına daha yatkın? Bu sorunun yanıtı, genetik, çevresel ve nörolojik faktörlerde yatmakta. Bu yazıda, erkek çocuklarda otizmin yaygınlığının ardındaki sebepleri, araştırmaları ve uzman görüşlerini sizlerle paylaşıyoruz.
Olası sebepler arasında en başta geleni genetik faktörlerdir. Araştırmalar, otizm spektrum bozukluklarının aile içinde yüksek oranda tekrarlandığını göstermektedir. Genetik biliminde yapılan ilerlemeler, otizmin bazı genetik mutasyonlarla bağlantılı olabileceğini ortaya koymuştur. Erkeklerin, X kromozomundaki genetik bozuklukları daha fazla etkilediği düşünülmektedir. Bu durum, bazı genetik özelliklerin kadınlarda daha az belirgin olmasına neden olmaktadır. Örneğin, erkek çocuklar, X kromozomuna bağlı dizgenlerin etkilerini daha fazla yaşarken, kadınlarda bu etkiler daha hafif geçebilmektedir.
Diğer bir faktör ise çevresel etmenlerdir. Özellikle gebelik dönemi ve erken çocukluk dönemindeki çevresel koşullar, nörolojik gelişimi etkileyebilir. Bazı çalışmalarda, gebelik sırasında maruz kalınan toksinlerin, viral enfeksiyonların ve beslenme alışkanlıklarının otizm riskini artırabileceği belirtilmektedir. Dişi ve erkeğin fizyolojik yapısı gereğince farklı şekilde etkilendiği düşünülmekte; özellikle erkeklerin beyninin gelişim sürecinde farklılıklar gözlemlenmektedir. Erkek çocukların beyin yapılarındaki farklılıklar, bu çocukların sosyal etkileşim ve iletişim konusunda zorluklar yaşamasına neden olabiliyor.
Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, otizm spektrum bozukluklarının erkek çocuklarda neden daha yaygın olduğunu daha iyi anlıyoruz. Bunun yanında toplumda erkek çocuklarına atfedilen farklı ruhsal ve sosyal baskılar, yaşamsal rutinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Erkek çocuklar, sosyal normlara ve toplumsal beklentilere karşı daha fazla baskı altında hissedebilir. Bu durum, otistik belirtilerin daha açık bir şekilde dışa vurulmasına yol açabilir.
Sonuç olarak, otizm spektrum bozukluklarının erkek çocuklarda daha yaygın olması, genetik ve çevresel etmenlerin etkileşimi ile birlikte toplumsal normlar ve farklılıklar sonucudur. Araştırmalar ve uzmanların görüşleri, açık bir şekilde bu konuyu aydınlatmaya çalışmakta ve toplumu bilgilendirmektedir. Otizm ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ve bilinçlenmek, hem çocukların gelişimleri hem de ailelerin desteklenmesi açısından son derece önemlidir.