Türkiye’de büyük yankı uyandıran olayda, polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti'nin daha önce göz göre göre serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Olay, kamuoyunda büyük bir tepki yaratırken, Geçti'nin adli kontrolle serbest bırakılmasının, daha sonra işlediği bu korkunç cinayete yol açtığı eleştirileri arttırdı. Şeyda Yılmaz’ın ailesi ve meslektaşları, adaletin sağlanmadığı gerekçesiyle üzüntü ve öfke içinde.
Yunus Emre Geçti, daha önce birçok suça karışmış olmasına rağmen, geçtiğimiz aylarda adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Suç dosyasındaki geçmişine rağmen bu kararın alınması, kamuoyunda hukuki sistemin güvenilirliği ve suçluların cezalandırılması konularında tartışmalara yol açtı. Yetkililer ise bu süreçte yapılan hataların inceleneceğini ve gerekli hukuki düzenlemelerin yapılacağını belirtti.
Olayın yaşandığı gün, polis memuru Şeyda Yılmaz görev başındayken Yunus Emre Geçti tarafından silahlı saldırıya uğramış ve ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Henüz çok genç olan Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesi, Türkiye’nin dört bir yanında üzüntü ve öfkeyle karşılandı. Meslektaşları ve sevenleri, adaletin bir an önce sağlanması ve bu tür olayların önüne geçilmesi için çağrıda bulundu.
Geçmişteki suçlarına rağmen serbest bırakılan Yunus Emre Geçti’nin tekrar cinayet işlemesi, yargı sisteminin sorgulanmasına yol açtı. Hukuki süreçlerdeki aksaklıkların böylesine trajik olaylara yol açtığı vurgulanırken, yetkililer olayın tüm boyutlarıyla soruşturulduğunu ve sorumluların hesap vereceğini duyurdu.
Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesi, toplumsal hafızada derin bir iz bırakırken, vatandaşlar adaletin sağlanması ve suçluların hak ettikleri cezayı alması için hukuk sisteminin daha etkin işlemesi gerektiğini savunuyor. Bu acı olay, suçluların serbest bırakılmasının toplumda yaratabileceği tehlikelere dikkat çekiyor ve adaletin gecikmeden tecelli etmesi gerektiği bir kez daha gözler önüne seriliyor.